Dil öğrenmekte neden zorlanıyorum?

Websitemizin ilk yazısı ile siz okurlarımızı karşılarken, bu yazının içerik olarak dolu ve faydalı olmasının sıradan bir tanıtım yazısından daha etkili olacağını düşündüm.
 
Yeni bir dil öğrenmek, yeni kültürlere, fırsatlara ve bağlantılara kapı açan keyifli ve faydalı bir deneyimdir. Ancak elbette ki zorlukları var. Başlangıç seviyesinde de olsanız, ileri seviyede de olsanız, bir yabancı dilin karmaşıklığı içinden çıkmaya çalışmak göz korkutucu olabiliyor. Bu yazımızda en temel sorunları ele alacağız ve bu sorunları aşmak için size bazı çözümler sunacağız.
 
1. Kelime edinimi:
Dil öğrenirken en önemli zorluklardan biri geniş bir kelime bilgisine sahip olmaktır. Bazen tek bir kelimeye takıldığımız için bir kitabı okumaya devam edemez, bir dizinin en heyecanlı yerinde durdurup kelime bakmak durumunda kalabiliriz. En sık yaptığımız hata ise yeni öğrenilen kelimeleri kendi dilimizdeki karşılıkları ile ezberlemeye çalışmak, sayfalarca yazarak veya kelime kartlarından kontrol ederek hafızaya atmaya çalışmaktır.
 
 
Çözüm:
 
a- Kelimelerin sözlük karşılıkları ile ezberlemek, o kelimelere ihtiyaç duyduğumuzda hatırlamamıza yardımcı olmayacaktır. Kelimelerin anlamlarını öğrendiğimiz dilde açıklayan bir sözlük yardımıyla akılda tutmamız, ihtiyaç halinde direkt olarak kelimeyi anımsamasak bile eş anlamlılarına veya kelimeyi açıklayabilmemize yardımcı olacaktır.
 
b- Prefix ve suffix yani ön ek ve son eklere hakim olmak, kelime bilgimizi otomatik olarak üç katına çıkaracaktır. Örneğin: “happy” kelimesini biliyorsunuz ancak “sad” kelimesi konuşma anında aklınıza gelmiyor mu? “unhappy” diyerek konuşmanızın akıcılığını kaybetmemiş oluyorsunuz.
Bazı yaygın ön eklere buradan ulaşabilirsiniz.
Bazı yaygın son eklere buradan ulaşabilirsiniz.
c- Bu maddeyi neredeyse her çözüm kısmında göreceksiniz: OKUYUN! Kelimeleri aklımızda tutamamanızın başlıca sebebi, bu kelimeleri bağlam içinde görmemenizden kaynaklanmaktadır. Bir diğer deyişle, sadece sözlük kullanarak koca dünya tamlamasının çevirisinin husband world olduğunu düşünebilirsiniz. Bağlam içinde kelimeleri öğrendiğinizde ise asıl çevirisinin big world/huge world/enormous world etc. olduğunu öğrenebilirsiniz. Bağlam içinde öğrendiğiniz her kelime, sözlükten bakarak öğrendiğiniz her kelimeden daha kalıcıdır.
 
2. Dilbilgisi:
 
Dilbilgisi kurallarını anlamak ve uygulamak dil öğrenenler için zorlayıcı olabilir. Dilbilgisi yapılarının, fiil çekimlerinin karmaşıklığı bir zaman sonra motivasyonunuzu düşürebilir. Dilbilgisinde bu denli zorlanıyor olmamızın sebebi ise önce dilbilgisi kurallarını öğrenmeye çalışıyor, anadil ile sürekli olarak kıyaslıyor ve karşılaştırmalı öğrenme yöntemi izliyor oluşumuzdur. Dil öğrenme yolculuğunuzda hayatta kalmanın sırrı ise aslında önce vurup sonra soruları sormaktan geçer.
Çözüm:
a- Eğitim fakültelerinde metot kitabı olarak da adlandırdığımız, her dil becerisini çalıştırmayı amaçlayan kitapları takip edin. YDS gibi dil bilgisi ve kelime ezberine dayanan bir sınava hazırlanmıyorsanız, gramer kitapları sizin için çözüm olmayabilir; ancak dil bilginizi ekstra geliştirmek için bir araç olabilir. Direkt bir gramer kitabı üzerinden çalışarak öğrenmeyi gerçekleştirmiş biriyle neredeyse hiç karşılaşmazsınız, çünkü kelimeler ve cümleler bağlam olmadan verildiği için yüzde yüz öğrenme gerçekleşmemektedir. Metodoloji kitapları ise dil bilgisi ve kelime bilgisini bağlamlara oturtarak ve konuları hikayeleştirerek daha kalıcı bir öğrenme gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.
b- Yazı yazın. Her öğrendiğiniz konudan sonra o konuyu pekiştirebilmek adına yazılar yazın. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak en iyi sonucu genel geçer bir konu üzerine yazılan kompozisyonlar ile elde edebileceğinizi iddia edebilirim. Tabii ki yazdığınız yazıları sizin için birinin kontrol etmesi ve nerelerde hatalar yaptığınızı göstermesi en ideal çözüm olur; ancak kontrol edecek biri yok ise, yazdığınız yazıyı ertesi gün kendiniz tekrar okuduğunuzda yaptığınız hataları bir şekilde görebileceğinizi fark edeceksiniz. Yazmadaki temel stratejiniz her zaman seviyenize göre basitleştirmek olmalıdır. Örneğin, yalnızca A2 seviyesi bir dil bilgisine sahip iseniz “Dünyayı şu an sarmakta olan bu virüsün gelecekte de tekrar karşımıza çıkabileceğinden şüpheleniliyor.” şeklinde bir karmaşık cümle kuramazsınız. Bu cümleyi en basit hâline getirerek “Bu virüs şu an dünyayı sarmış durumda. Gelecekte de tekrar karşımıza çıkabilir.” şeklinde ifade edilebilir.
c- OKUYUN. Neredeyse her kitapçıda kolaylıkla bulabileceğiniz seviye kitaplarından online gazetelere kadar pek çok kaynak aslında sizin elinizin altındaki en iyi gramer hocasıdır. Derslerde gördüğünüz dilbilgisini bu kitaplar aracılığı ile pekiştirir, bağlam içinde farklı kullanımlarına maruz kalır ve daha hızlı bir öğrenme gerçekleştirirsiniz.
Yabancı dilde kitaplara kolay erişim sağlayabilmek ve ücretsiz içerik indirebilmek için kütüphanlerin online arşivlerine buradan ulaşabilirsiniz.
 
3. Telaffuz zorlukları
 
Telaffuz dil öğrenmeye yeni başlayan herkes için bir problem teşkil etmektedir. Özellikle kendi dilimizde var olmayan ses veya ses gruplarıyla karşılaştığımızda öğrenme sürecimizi sekteye uğratacak bir şok dahi geçirebiliriz. En sık karşılaştığım yanlış ise, telaffuz ve aksanın birbiri ile karıştırılmasıdır.
Çözüm:
a- Aksan öğrenmek zorunda değilsiniz. Doğru anlaşılmak, dil öğrenmedeki temel amaçlardan biri olduğu için kelimelerden olabildiğince doğru sesleri çıkarmak asıl amacımız olmalıdır. British ya da American aksanı ile konuşmaya çalışırken daha büyük telaffuz hataları yapma ve konuşmanızı anlaşılmaz hale getirme riskini almaya gerek yok. Kaldı ki hangi British, hangi American aksanından söz ediyoruz her kentin, kasabanın ve hatta köyün kendi lehçesi ve aksanı varken?
b- Dinleyin ve taklit edin. Dizi/film izlerken yahut bir şarkı dinlerken çıkan sesleri birebir çıkarmaya çalışın. Hem dinleme becerinizi geliştirir ve hızlı telaffuz edilen söz öbeklerini bile kolayca anlamaya başlarsınız hem de doğru telaffuzları çıkarmaya daha hızlı alışırsınız.
4. Hata yapmaktan korkmayın:
Pek çoğunuz dil hayatınızda bir ihtiyaca dönüştüğü için öğrenmeye çalışıyorsunuz. Çalıştığınız veya yaşadığınız yerde bir dil konuşma ihtiyacının hasıl olması ile en hızlı şekilde dil öğrenmeye çalışıyorsunuz. Ancak konuşma fırsatı elinize geçtiğinde ya çok kısa tutuyor ve cümle kurmaktan kaçınıyorsunuz ya da tamamen kitlenip hata yapma korkusu ile konuşmayı bir başkasına devrediyorsunuz. Siz böyle bir korkunun ardına sığınarak yüzleşmeden kaçarken belki sizden daha az dil ve kelime bilgisi olan ama sizden daha özgüvenli biri, sizin yapmayı hayal ederken bile anksiyete krizlerine girmenize sebep olan hataları yaparak, tüm konuşmayı idare ediyor.
Çözüm: Hata yapın. Karşınızdaki sizi düzeltebilir, düzeltmeden de konuşmaya devam edebilir. Bunlara takılmayın. Sizin aktarmanız gereken bir mesaj var ve bu mesaj karşı tarafa bir şekilde geçti mi? İşte önemli olan da bu. Ya da karşınızdaki sizin gramerinizi düzeltti diye sizden daha üstün olmadı, siz de ondan daha az kültürlü olmadınız. Her şeye bir yerden başlamak gerekiyor. Yukarıdaki husband world örneğini size bu nasihatleri veren İngilizce Hocanız bizzat kendisi yapmıştı. Böyle böyle öğreniyoruz. 🙂
5. Motivasyon eksikliği:
Dil öğrenirken motivasyonunuzu güçlü tutmak özellikle süreç yavaş ve tekrarlı hale geldiğinde gerçek manada zor olabilir. Burada yaptığınız en büyük hata ise 1 ayda 1 seviye bitireceğinizi, 6 ayda tüm dili sular seller gibi konuşacağınızı düşünmeniz olabilir.
Çözüm: Kendinize müsaade edin. Dil öğrenmek çok uzun süren bir süreç. Üstelik anadilinize olduğu gibi dürekli maruz da kalmıyorsunuz. Eğer ki dili anavatanında öğrenme imkanınız yok ise, ortalama düzeyde öğrenmek için kendinize 1 yıl, ileri düzeyde öğrenmek için ise kendinize en az 2 yıl vermelisiniz. Yahut konu konu, ünite ünite gidiyor iseniz, kendinize gerçekçi hedefler koymanız en sağlıklısı olacaktır. Her konunun tam olarak pekişmesi için düzenli tekrarlara, bir sonraki seviyede tekrar kullanmanıza ihtiyacı vardır.
Sonuç olarak, dil öğrenirken pek çok zorlukla karşılabiliriz. Azim, kararlılık ve etkili yöntemlerle bu zorlukların her biri kolaylıkla atlatılır. Yalnızca dilbilgisi odaklı bi eğiti yerine tüm dil becerilerinizi çalıştırırken dilbilgisi ve kelime bilgisini birer araç olarak kullandığınızda daha hızlı sonuç alır, dil becerileri ile aktif olarak kullandıkça da dilbilgisi ve kelime bilgisini daha sağlam temellere oturtmuş olursunuz. Zorlanmadan okudunuzu ve dinlediğinizi anladığınızda ve ilk karmaşık cümlenizi kolaylıkla kurduğunuzda aldığınız haz ise tüm çabalarınıza değdiğini size kanıtlayan şeydir.
Herkese iyi öğrenme deneyimleri dilerim!